ANONİM FIKRALAR SİZ KİMSİNİZ? Telefon çaldı. okul müdürü açtı.İncecik bir çocuk sesi: - Müdür Bey,bizim oğlan bugün okula gelemeyecek.Hastalandı da… - Peki,siz kimsiniz? - Ben mi? Babam...   NİÇİN? Öğrenci kırtasiye dükkanından kalem çalarken yakalanır.Mahkemeye çıkarılır.Hakim: - Niçin kalem çaldın,oğlum? - Kötü hayatıma bir çizgi çizmek istiyordum,sayın hakim bey… BEN DE… Kopya çektiği için öğretmeninden azar işiten çocuğun annesi okula geldi ve öğretmene çıkıştı: - Benim oğlum yapmaz…Oğlum asla kopya çekmez,öğretmen hanım! Öğretmen dayanamadı ve sınav kağıtlarını çıkardı: - Şu kağıt oğlunuzun yanında oturan öğrencinin…Ne yazmış beşinci sorunun cevabına: “Bilmiyorum.” Bakın bu da oğlunuzun kağıdı… Oğlunuz beşinci sorunun cavabına ne yazmış:”Ben de…” - !!! DERSTE YARDIM   Öğretmen,derse kaldırdığı çocuğa: -   Bana İstanbul’un semtlerini say,dedi. Minik öğrenci ,sınıftan yardım istercesine sağa baktı,sola baktı…Derken ön sıralardan gelen yardım fısıltısını duydu: - Beşiktaş…Beşiktaş… Öğrenci sevinçle saymaya başladı: -Beşiktaş…Fenerbahçe…Galatasaray… Öğretmen,”güzel” diye başını sallayınca,çocuk saymaya devam etti: - Trabzonspor,Bursaspor,Denizlispor,Sivasspor… ATMACA YARIŞI   Atmayı seven iki kişi konuşuyordu: -Geçen gün köye giderken bir bostan tarlasında öyle kocaman bir kabak gördüm ki…Karşıdan gelen kervandaki develerden biri kabağın kenarından ısırdı.Arkadaki deve de yiye yiye ilk devenin açtığı deliği büyüttü.Derken öteki develer bu delikten içeri daldılar.Bir oduncu da kabağın sapını kesmeye başladı.Fakat,balta sapından çıktığı gibi,kabağın içine düşüp kayboldu.Oduncu kabağın içine girip baltasını  ararken deveciye rastladı.Deveci “Ne arıyorsun burada?” deyince, “Baltam kayboldu da…Onu arıyorum” cevabını verdi oduncu.Deveci güldü:”Ben koca deve kervanını bulamıyorum da bu kabağın içinde,sen baltanı mı bulacaksın?”dedi.Oduncu da boynunu büküp kabaktan çıkış yolunu aramaya koyuldu… - O da bir şey mi?geçen gün çarşıdan geçerken ,demirci dükkanında öyle büyük bir kazan gördüm ki…Kazanın iki kulpunda iki usta çalışıyordu.Ama araları o kadar uzaktı ki,birinin çekiç sesini öteki duyamıyordu. - Hadi sende!...Hiç o kadar büyük kazan olur mu? -Eeee,senin gördüğün kabağı başka nerede pişirebiliriz ki…