TRAFİK CANAVARI       Mahalledeki en saygıdeğer,en temiz kalpli,en dürüst kişinin kim olduğunu sorduğumda , bildiğim tek bir şey var diyordu, demir kapının kenarına oturuptayaslanan Rıza Dayı. Gözleri nemleniverdi konuşurken.Mendilini çıkarmakta hem geç kalmıştı,hem de güçlük çekiyordu.Çoktan süzülmüştü bıyıklarından sakalına gözyaşları.Derin bir iç çekerek sözlerine devam etti. “Hey gidi Mümtaz Bey ,hey!Kaç yıl geçti hala acın içimizi kavurur.Kopuverdin bizden,terk ettin bizleri.Yok,yok sen terk etmedin,terketmezsin bizleri .Ah o canavar sürücü! Trafik canavarı!..İnsanlık katili ,be mendebur adam!Ne işin vardı da bizim sokağın parke taşlarından geçiyordun o hızla?Paşaya kelle mi yetiştiriyordun?Acil hastan mı vardı?Ne aradın bizim sokakta?... İçmeseydin ya o zıkkımı güpegündüz....Saydılar polisler, o korkunç gürültüyle duvara çarpan arabandan fırlayan şişeleri ve de koltuğundaki kanlı şişeleri..Kendini de yaktın, Mümtaz Bey’imizi de.Ne canavarmışsın ki biçtin ortadan o cami önündeki portakal ağacını.Beş-on saniye sonra geçemez miydin sanki ...           Abdestini almış,öğle namazına kavuşmaya saniyeler kala, kaldırım taşının yanına deviriverdin güleç yüzlü,yeşil gözlü Mümtaz Bey’imizi...Koştuk ama nafile.Ne seni kurtarabildik ne de Mümtaz Bey’imizi... O yaradanına kavuştu, ya sen?Ya sen,  Trafik Canavarı!...Nasıl vereceksin içkinin,MümtazBey’imizin hesabını? Gözleri yaşlı polis,suçun hep sen de olduğunu söylediğinde nerden duyacaktın ki!Haberini duyup koşarak gelen hanımının,oğlunun ve kızının ayak seslerini duyabilir miydin artık?         Haykırışlar gökyüzüne ve mahallenin diğer sokaklarına karışırken ,Mümtaz Bey’imiz uzandığı yerde dostlarının kalabalığındaydı.Trafik Canavarı ise,çocuklarını boynu bükük bırakarak yatıyordu yapayalnız.”  ...Rizan...                           www.gulistan-izan.tr.gg